Hüzün demli çayımı yudumluyorken sensiz.
Semaver
sinesini kavuran ateş benim.
Olmadığın demlerde çayım renksiz
desensiz.
Gamzenle tütsülensin veda vakti kefenim.
Sanki bir şiir sözü çay desenli gülüşün.
Renk ahenk harmanına gül usaresi sızar.
İçini dolduransın vuslata
dair düşün.
Yüreğime saklan ki değmesin sana nazar.
Baharı müjdelerken erguvan kokan dallar.
Benim baharım öksüz ve
çayım hüzün demli.
Hasret iklimlerinde sana değgin
masallar.
Demliğimin nefesi buğu buğu elemli.
Çayın nağme olduğu
bestenin billûr sesi,
Emsali bulunmayan gamzenden ilham alır.
Dudaklara
değince ince belli busesi,
Sel gider de hayalde gamzenin izi
kalır.
Hazan zamanı düşer dalların hayalleri.
Hüznüme ortak
olur üşüyen kuru dallar.
Ve baharı beklerken Nedim’in nihalleri.
Seni
içinde gizler çay suretli masallar.
Çayımın rengi hüzün hasretken ellerine.
Ellerin ki her zaman yüreğimin üstünde.
Karıştın taptazeyken
hazan mesellerine,
Bayram sandığım demde ellerime küstün de…
Zakir.....
"Baharı müjdelerken erguvan kokan dallar.
YanıtlaSilBenim baharım öksüz ve çayım hüzün demli." aşk şiirlerinden hüzün şiirlerine kaydı gönlüm. Beni bu hale düşüren sevgili utansın...
Cihan utansın öyle kadir kıymet bilmez sevgililer .
YanıtlaSil