Geçenler de arkadaşımla Kadıköy'e gitmiştik.Tabii benim ne zamandır aklımda olup hep alıp pişirmek istediğim ama nedense hep ertelediğim o devasa dana dilini nihayet dönüşte aldım geldik eve.Ertesi günü bir pişman oldum ki aldığıma poşetinden çıkartamıyorum dahi.Sanki dananın o koca suratı canlanıp karşıma dikilecek gibi bir his içimde:)
Arkadaşımı aradım gelsin bana o yardımcı olsun bari offf ne bileyim eni konu o pişirsin istedim,aradım ev de yok Şile'ye gitmiş telefonda Ben Şile'deyim deyince ben şok,2 gün sonra gelecekmiş bir şok daha:)
Kaldı mı başıma dananın dili vallahi en iyisi iki çift eldiveni üst üste elime geçirip bu dili yıkayıp halletmek yok başka çarem çıplak elimle tutamam ki o dili:)deyip dananın dili ve ben baş başayız mutfakta.
İlk baş suya koydum kanı gitsin diye öyle eğreti tutmuştum ki az daha elimden yere düşüyordu düşmesin diye bir hamle yapmamla baktım ki dananın diline eni konu yapışmışım:)Vee ilk yakın temasımız böylece başlamış oldu.Sonrası alıştım güzelce yıkadım süzdüm aldım tencereye pişirdim suyunu süzdüm dananın dilini kestim doğradım baktım o ilk ürpertim geçmiş gitmiş kısaca alıştım sanırım.
Benim bir de balık maceram vardır hani o ilk yetişme çağındayım yeni genç kız olma çağları ben o zamanlar ölsem çiğ balık tutmazdım tutmayı bırak elimi dahi değdiremezdim,o olayımı da bir balık tarifi yazdığım da kısaca bahsederim orada:) Tarifime geçeyim artık.
Malzemeleri:
Yarım dana dili (1 kg)
2 Yemek kaşığı un (dolu dolu)
1 Adet yumurta
2 Yemek kaşığı tereyağ
2 Tatlı kaşığı kırmızı pul biber
Sirke
4/5 Diş sarımsak
1 Tatlı kaşığı tuz
Tarifi:
Dana dilini ikiye kestim buz gibi soğuk suya koyup 1 saat beklettim kanı çıksın diye.Suyunu bir iki kere arada değiştirdim.Öyle fazla kanı çıkıp suyu bulandırmadı.Bekleme sonunda yıkayıp düdüklü tencereye aldım yarısını, üzerini iki parmak geçecek kadar sıcak su ilave ettim.tencerenin ağzı yarı açık olarak kaynattım biraz üzerinde kef oluşursa alıp atmak için ama olmadı hiç.Sonra düdüklünün kapağını kapatıp saatini 1 saate ayarladım pişmeye bıraktım.Diğer yarısını bir başka zaman dil söğüş yapmak için dondurucuya koydum.
Bir saat tuttum ateşte düdüklüyü baktığımda tam istediğim kıvamda pişmişti.Tencereden dili bir başka tabağa alıp suyunu çorba yapacağım diğer tencereye süzerek aldım.
Offf işte işin en zor yanı benim en gıcık olduğum o beyaz kabuk gibi zarını çekip almak yine çift kat üst üste eldivenleri taktım oysa eldivenle de öyle zorlanırım ki mecbur buna katlanacağım ve o beyaz kabuk gibi zarı çektim aldım kolayca.Gırtlağına yakın kısımda kemik parçalarını da çekip aldım dip kısımlarını attım.Diğer kısımları ufak kuş başı doğrayıp suyunu koyduğum tencereye ilave ettim.Bir taşım kaynatıp diğer yanda un ve yumurtayı çırpıp çorbanın suyundan da ilave edip aynı ısıya getirip çırptığım meyanesini usul yavaşça bir yandan devamlı karıştırarak çorbaya kattım.Bir iki taşım daha kaynatıp tuzunu ilave ettikten sonra dil çorbası pişti servise hazırdır.
Ufak sos tenceresine tereyağını alıp eritelim cızırdamaya başlayınca kırmızı pul biberini katalım.Diğer yanda sarımsakları rendeleyip sirke ile karıştıralım.
Dana dil çorbasını kaselere alıp üzerine sirkeli sarımsaklı sos döküp tereyağlı kırmızı pul biberden gezdirip servise sunalım.Yiyecek ve yapacak olanlara afiyetler olsun.
Ben içtim mi dana dil çorbasından tabii ki hayır içmedim sadece bir kaşık suyundan tadına bakmak için içtim.Evdekiler bayıldılar içtiler onlara afiyetler olsun.Oysa bazı sakatatları severim ama bu dil ve de baş kelle olayında ben işte orada yokum zorlasam da kendimi sevemedim.
Sevgilerimle aşk ile sevgi ile ve de en önemlisi sağlıkla kalın.
0 yorum:
Yorum Gönder