Geçtiğimiz hafta sonu çok sevdiğim Elet'imi " elif "ziyarete Bursa'ya gittik.Çok güzel zaman geçirdik beraber.Ertesi günü yukarıya Uludağ'ına çıktık aşağıların sıcak bunaltıcı havasından sonra dağın serin havası bana cennet gibi geldiydi ve üşümek ne kadar güzelmiş dedim doyasıya üşümelerin tadını çıkartmak için önceleri sırtıma hırka filan almadım.Baktım soğuk ısırmaya başladı ince bir hırka bari olsun üzerimde deyip o esna da ayaklarımın üşümesi ile ohh dedim. Bir yerden de olsa soğuğu hissetmek nasılda güzel serin serin ferahlık veriyordu bana.
O zirvede içtiğim odun ateşinde demlenen çayın lezzetini ise unutmam mümkün değil.Güzel bir yemek yiyip sonrası aşağıya inip dağ evine gittik.Her taraf adeta Görele köyü gibiydi serin hava,yem yeşil bahçe.Bahçede yok yok ne istersen var git kendi ellerinle topla pişir ye.İşte aşağıda ki hoşkıranları da bahçeden topladım ve İstanbul'a gelince ilk işim onları pişirip hemen kavurmak oldu.
Hoşkıran kavurması ile ilk tanışma anılarım ise şöyle,kısaca hemen yazayım.
Bir süre önce gittiğim Görele'de alt kat komşumda yemiştim.İlk hiç bilmediğim yemediğim bir ot olduğu için çok çok az ver dedim baktım az dediğim o tabak tepeleme dolu bir sürü geldi önüme ben bunu asla yiyip bitiremem diye geçti aklımdan.İlk bir çatal aldım benim gözler birden kalp kalp oldu.Yok böyle bir lezzet olamaz nasıl lezzetliydi oyy oyy tabağımı sıyırdım yedim ve daha olsa yine yerim demiştim.Hiç unutmadım tadını o günden beri.Buradan yeniden alt kat komşuma çok teşekkür ediyorum beni hoşkıran lezzeti ile tenıştırdığı için.
İşte neden hemen acele ettim hoşkıranı kavurmak için kısaca bende ki anısını da anlatmış oldum.Şimdi gelelim benim tarifimle hoşkıran kavurmasına.Acaba içine iç yağ koysam mı diye tereddüt ettim.Komşuma telefon ettim yok duyuramadım sanırım fındık bahçesinde yoğun çalışıyordur.
Aklımda damağımda kaldığı kadarı ile yaptım ve sonuç aynı onun ki kadar çok çok lezzetli şahane oldu yemeğim.<3
Hoşkıran
3 Adet büyük boy kuru soğan
1 Adet ceviz büyüklüğünde iç yağ
2 Yemek kaşığı tereyağ
Yarım çay bardağı fındık yağı
1 Tatlı kaşığı kırmızı pul biber
Yarım tatlı kaşığı karabiber
1 Tatlı kaşığı tuz
Tarifi:
Hoşkıranların saplarını kesip atalım,yapraklarını bol suyla yıkayalım.Kaynar suya atıp bir kaç dakika yarı diri kıvamda haşlayalım.Soğuk suya atıp şoklayalım ve süzgeçe alıp süzülmesini sağlayalım.
Kuru soğanları kabaca yemeklik doğrayıp tereyağ ve fındık yağı ilave ettiğimiz tencereye alıp soğanları kavurmaya başlayalım.İçine bu aşamada ceviz büyüklüğünde iç yağ ilave edelim ve soğanlar karamelize olana kadar kavuralım.
Tuzunu kırmızı pul biberini katalım.Süzgeçte ki hoşkıran otların fazla suyunu elimizle sıkıp ilave edip yağına kalana kadar kavurmaya devam edelim.İnmesine yakın bol karabiber serpip sıcak olarak servise sunalım.
Daha önce şayet sizde benim gibi duymadığınız bilmediğiniz bu nefis otu bundan sonra gördüğünüzde tereddüt etmeden mutlaka alıp pişirin derim.Ve inanın yok böyle bir lezzet diyeceğinize adım gibi eminim.
İster kavurun ister bulgurlu hafif sulu yemeğini yapın ister yumurta kırın ya da sarımsaklı yoğurt ile de nefis olacağına eminim.Günlerce her öğün hoşkıran yesem asla bıkacağımı sanmıyorum .
Ben kavurduğum hoşkıranların yarısını ayırdım yarın onlardan güzel bir börek yapmayı düşünüyorum.Ya peynir ilave edeceğim ya da peynir hoşkıranın lezzetini gölgelemesin diye sadece hoşkıran kavurmasını koyacağım böreğe iç malzemesi olarak.Çok yakında tarifini ve görsellerini burada paylaşırım inşaAlllah.
Not:Hoşkıranları bahçeden topladığım için miktarını yazmadım.Aşağı yukarı tahmini 1 kg vardır diyorum.Sevgilerimle..
0 yorum:
Yorum Gönder