visnap.blogspot.com
Merhabalar..
Yaklaşık bir buçuk yılı geçti hayatlarımızın alt üst olduğu covit dönemi..!
Bu dönem bizden sonraki nesillerin okuması için tarihin tozlu sayfalarına kara kapkara sayfalar olarak girdi bile.
Ben düne kadar umut doluydum lakin bugün itibarı ile umut filan kalmadı artık.
Öyle bir vurdu kırdı geçti ki corona afatı daha da iflah olunmaz bu saatten sonra.
İlk başlarda senaryoları gereği bütün korku argümanlarını saldılar üzerimize üzerimize ne olduğumuzu anlayamadan evlere tıkıldık.
Neyin eğri doğru olduğunu anlayıp idrak edene kadar nasıl korkunç bir virüs deyip kenara kaçtık karanlığa saklandık aman ölümcül virüs bizi vurmasın diyerek.
Oysa bildiğimiz gripti virüs diye üzerimize salınan.
Evet hastalık var var olmasına ama salgın hastalık değil bana göre.
Salgın olsa kırar geçerdi ortalığı corona ölümleri.
Aklımda deli sorular..!
Bu kadar turist kalkıp gelir miydi hiç ortalık virüsten kırılırken..?
O kadar kalabalık kongreler yapılır mıydı hiç.?
Toplu taşımalar çarşı pazar marketler hınça hınç dolar mıydı hiç.?
Velhasıl bu liste uzar gider hepsini yazacak olsak..
15 ay da ölen sayısı Türkiye genelinde 50 bin böl 15 aya aylık ölüm sayısı üç aşağı beş yukarı öğren.
Daha da ötesi bir günde kaç kişiyi kaybettik covitten böl gün sayısı 30'a bul günlük ölüm sayısını..
Bu sayı Türkiye genelinde ki bütün iller için.
Şimdi böyle bölerek il bazında günlük kayıpların sayısı çıkar karşına rakam.
Sana bana bu virüsün asla salgın olmadığı konusunda tahmini bir fikir verir.
Daha da ikna olmadıysan sen bilirsin.
Tak maskeni kimsenin olmadığı açık alanlarda dahi tak maskeni özel arabanda tek başına giderken dahi tak tak ki akciğerlerin en büyük zararı görsün farkında olmadan sen.
Yazıktır yahu yapma bu eziyeti bedenine nefesine yapma yapma yapma..!
Ben maskeyle alışveriş işlerim için zaruri olduğunda gidiyorum dışarı.
Açık alanlarda kimseler yoksa eğer çıkarıyorum maskemi.
Öyle olduğu halde eve geldikten bir iki gün sonra dahi kendime gelemiyorum nefes alıp verme konusunda.
Birde gün boyu takanlar aman Allah'ım ne kadar zorlanıyorlar..
Yazık vallahi zalimler tarafından insanlara yapılan bu zulümler..
Korkma bütün korkutmalara rağmen korkma ve bağışıklık sistemini moralini yüksek tutarak yol al bu zorlu dayatmalı sınavda.
Moral en büyük desteğimizdir bize korku verip moralimizi bozmaya çalışan bağışıklık sistemimizi çökertmeye çalışan sosyal medyada ki bazı sayfalardan tv lerden kendini uzak tut.
Sofrana beslenmene dikkat et sebzeler meyveler olsun sofranda.
Doğal ürünler sulu tencere yemeklerine ağırlık ver.
Fast fooddan uzak tut kendini ve aileni.
Cipsleri sokma evine neyine yetmiyor mis gibi kuru meyveler incir kayısı hurmalar ve bir sürü daha kuru üzümleri erikleri al beslenme rutinin içine kat onları da her gün ye ye bul sağlık sıhhat..
Colalar fantalar yerine al sofranın baş köşesine ev yapımı hoşafları kompostoları limonataları.
O yaptığın miss gibi yoğurttan kefirden kat sürahiye biraz su yap koyuca kefirli ayran ohh miss iç iç şifa olsun sana ve ailene.
Ben her zaman oldum olası sağlıklı beslenmeden yana olduğum için mutfakta daha fazla zaman geçirerek turşuydu kefirdi ev yoğurduydu daha bir fazla yoğunluk veriyorum artık el mecburuz bu zalimlere yenilmemek için..
Aktarlara koş bitki çaylarına çam kozalağı pekmezlerine zencefil zerde filan işte yeminle aklım şaştı şaşıyor ama başka yolu yok bunun.
Yetmiyor bunca çabalarım sirkemi de kendim yapıyorum artık.
Zencefil şurubum buzdolabında adeta en en demirbaşım olmazsa olmazım.
Sonra sonra alıştık biraz ve az sakinleyip yapılacak tek çare fitoterapi uzmanlarının videolarını izlemek talimatları doğrultusunda yaşantımıza yön vermek oldu.
Bir de aşı konusu var.
Evet ben aşımı oldum pişman mıyım.?Evet pişmanım..
Olmayanlara olmak istemeyenlere de aşı aşı diye dayatmak diretmek işte burada ben de olmaz diyorum.
Kişilere böylesi baskı yapılamaz özgürlükler kısıtlanamaz.
Çünkü ortada salgın yok hastalık var o dünyayı ellerinde tutan üç beş zalim zenginin hesapları planları oldurumları var.
Onlar daha çok rant sağlama isteği ile yayıyorlar laboratuarlarda üretip üretip virüsleri biz masum insanların üzerine.
İsteklerini elde edene kadar da bu sürecek.
Bizlere de her gün yeni bir olumsuzluk ile karşı karşıya kalmak düşecek aşı diretmesi üzerine mücadele etmek ama nereye kadar mücadele.?
Aşı üzerinden insanları işiyle gücüyle sosyal yaşantısı ile tehdit etmek var mı böyle bir adalet?
Kim koruyacak benim en doğal hakkım olan sağlığımı?
Ben korurum diyorum ona da engel koyuyorsun haklarımı kısıtlamaya kalkarak.!
Beden benim bedenim bana verilen bu canı ben korumak zorundayım.
Ne idüğü belli olmayan içeriği bilinmeyen onayı alınmayan bir ilaçı benim vücuduma zerk edeceksin ve üstelik hiç bir sorumluluk almayacağına dair bana imza attıracaksın.
Var mı böyle bir dünya.?
Düne kadar yoktu ama artık aşı simsarları sayesinde var :(
Siz zalimler Allah'ı gerçek hayat olan ahireti asla unutmayın desem de sizler zaten unutmuşsunuz yüce Rabb'imin varlığını hesap gününü..!
Unutun unutun bu dünya imtihan dünyası elbet biz mazlumları unutmayan yüce Rabb'im bu zalimliğinizin hesabını ahirette hesap zamanı en ufak ayrıntısına kadar soracak sizlere
💢 💢 💢
Ve gelelim bugünün en en güzel en nefis en kolay tarifine.
Kalamar Tava: ❤
Tek kelime ile en çok sevdiklerimden ❤
Ben bu defa dondurulmuş olarak hazır aldım kalamarları.
Daha önceleri bir kaç kere taze olarak balık pazarından tüp halinde alıp kendim halka halka kesip hazırlamıştım.
Her hali ile yapılışı işlenişi çok kolay.
Haydi öncesi iştah açan fotoğraflar sonrası gelsin tarifi...
Malzemeler:
1 Paket dondurulmuş kalamar "1 kg lık"
1,5 Tatlı kaşığı karbonat
1,5 Tatlı kaşığı toz şeker
1,5 Şişe maden sodası
Ayçicek yağı ve un "kızartmak için"
💢 💢 💢
Tarator Sos Malzemeleri:
3-4 Dilim bayat ekmek
Yarım çay bardağı toz halinde ceviz içi
1 Su bardağı koyu yoğurt
2 Yemek kaşığı mayonez
3-4 Diş sarımsak
1 Çay kaşığı tuz
Tarif:
Dondurulmuş kalamarları buzdolabının alt rafında çözülmesini bekleyelim.
Şayet donuk değilse kalamarlar direk marinasyon işlemini yaparız.
Bende ki kalamarlar hazır dondurulmuş olduğu için buzdolabında çözülmesini bekledim öncesi.
Sonrası derince bir kaseye aldım kalamar dilimlerini yıkadım ve üzerlerine karbonatı,toz şekeri atarak elimle yaklaşık yarım saat civarı kalamarlar köpürene kadar çok sıkı bir şekilde kaytarmadan mıncıklayarak ovarak terbiye ettim.
Bu işlem kalamar dilimlerinin yumuşak olması için şart mutlaka yapılması gerekiyor.
Ve daha sonra üzerine çok az tuz ve maden sodasını döküp elimizle alt üst edip karıştırarak marinasyon işlemini başlatalım.
Vaktimiz yoksa diye acele etmeyelim aceleye getirmeyelim öncesinden hazırlıklı ve planlı olalım ki zaman sonunda ertesi günü dışı çıtır çıtır içleri pamuk gibi yumuşacık kalamarlar yiyelim.
Bu arada geceden isterseniz tarator sosunu da hazırlayıp kavanoz ile buzdolabına kaldıralım.
Bunun için bayat ekmek içlerini ufalayalım.
İçine toz haline getirdiğimiz ceviz içlerini ilave edelim.
Koyu yoğurdunu mayonezini katalım.
Sarımsakları rendeleyip tuzunu da katalım ve homojen bir kıvam alana kadar karıştırıp hazır edelim tarator sosunu.
Aradan tam bir gün "24 saat" geçince marinasyonda ki kalamar dilimlerini süzgece alıp kesinlikle yıkamadan bol un ile unlayıp fazla unlarını silkeleyelim.
Bol kızgın yağa azar azar yağı soğutmadan parti parti atarak kızartalım.
Her parti kalamar dilimlerini en fazla 3 dakikayı geçmeyecek şekilde kızartalım
"yok yoksa kayış gibi çok sert kalamar dilimlerimiz olur."
Kağıt havlu serdiğimiz servis tabağına alalım.
Ve yanında olmazsa olmazı tarator sos ve sıcak ekmek ile servise sunalım.Afiyetle..
Umarım en kısa zamanda eski sağlıklı huzurlu mutlu coronosuz covitsiz aşısız maskesiz günlerimize geri döneriz.
Bunu en çokta yeni nesil gençlerimiz için çok istiyorum.
Umarım önlerinde ki hayat çok güzel olur.
Kalın sağlıkla sevgi ile huzur ile..❤