30 Aralık 2014

Tereyağlı Mısır Unlu Mezgit

Merhabalar.
Bir Görele gidiş gelişleri ile geçenler de döndüm geldim İstanbul'a ve geldiğim an da özlemelere başlamıştım bile Görele'yi.Devamlı günlerce Erkan Oğur'un çok sevdiğim "Neden Geldim İstanbul'a" türküsünü dinledim durdum gece gündüz.Her geliş gidişlerim de daha fazla bağlanır oluyorum oralara, adeta senenin yarısını orada diğer yarısını buralar da geçirmek istiyorum.Oralar sakin,yaşantı kolay doğa harika deniz evinin önünde;zaten deniz değil mi en büyük huzur kaynağımız.Çok daha mutlu hissediyorsun kendini.İstanbul bizi üzüyor streslerin bin bir çeşidine sokuyor.

Neyse bugünlük sızlanmalarıma ara verip orada yaptığım nefis tereyağlı mezgitin tarifini yazayım.Çenem düşer böyle arada benim de bu sıralar fazlası ile düşer oldu.!
Malzemeleri:
1 Kilo mezgit
1 Kase mısır unu
Tuz
2/3 Yemek kaşığı tereyağ veya fındık yağ
Tarifi:
Mezgit balıkların kafasını koparmadan ayıklayıp temizleyelim ve bol su ile yıkayıp süzgece alalım fazla suları süzülsün.

Bir tepsiye mısır ununu döküp tuz ilave edip harmanlayalım.Süzülen mezgitleri mısır un ile alt üst harmanlayalım fazla mısır unlarını elimizle silkeyelim ya da süzgeç ile de yapabiliriz.Ben tavaya dizerken elimle yapıyorum daha pratiğime geliyor.

Balıkları pişireceğimiz dönderme tavasına tereyağın bir kısmını alıp eritelim.Fazla yağ olmayacak tavayı yağlayacak kadar olsun yeterli oluyor.Mezgitleri düzgün olarak sırt sırta dizelim orta ateşte pişmeye bırakalım.Altı pişince tavanın düz kapağı ile alt üst edip üstünü de pişirelim.Balıklar bitene kadar bu işleme devam edelim her parti mezgitte tavaya yeniden tereyağ koyup eritelim.

Pişen mezgitleri servis tabağına alıp yanın da yeşillikler soğan ve de arzu ettiğimiz garnitürler ile servis edelim.
Ben balığın yanında patates püresini seviyorum veya haşlanmış patateste oluyor bu bazen bu sefer patates kroket ilave ettim servis tabağına.
Yapacak olanlara afiyetler olsun.
Görele'de bu gidişim de gün aşırı balık yedim yedim bıkmadım diğer günlerde ise malum oranın meşhur pideleri ile takıldım hep.Döneceğim gün balıkçıların önünden geçerken yeni gelmiş taptaze ışıl ışıl balıkları balıkçıların tezgahında görünce vallahi yarı aklım onlarda kaldı.Diyeceksiniz ki İstanbul'da balık yok mu?Var tabii de oranın balıkları bile bir başka güzel lezzetli.

Dilimde Görele adı,yüreğim de Görele sevdası ile dopdoluyum bugünler de. SEVGİLERİMLE.




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder