Vişnap

Tereyağlı,Mısır Unlu Alabalık.

0
Sıcacık Karadeniz ikliminden hepinize kucaklar dolusu sıcacık selamlarımı,sevgilerimi yolluyorum.Burada keyfim yerinde acaba kalsam mı,dönmesem mi İstanbullara diye zaman zaman aklımdan geçiriyorum.Tabii bu imkansız bir hayal,diğer hayallerimiz gibi rafa kaldırdıklarımızdan:)

Hani geçen demiştim ya tereyağlı,mısır unlu alabalık pişiresim var diye hah işte bugün öğlen  yaptım,yine kuzine sobada tabii:)Elim yüzüm kömürcü çırağı gibi siyaha bulandı bu sefer.Anlamadım ki neden çekmedi de tüttü bu kuzine  ben üfledikçe yansın diye  üzerime döndü dumanlar.Olsun ben razıyım dumanına,isine yarın öbür gün döneceğim İstanbul'a arada bulasın kuzine sobayı değil mi ya:)

Arkadaşımı da çağırdım berabere kendimize bir balık ziyafeti çektik ki offf off  şahaneydi.Anlatayım sizlere.Sabah uyandım kahvaltı faslı bittikten sonra(Bakmayın kahvaltı faslı dediğim çay ve de bir minik lokma ekmek peynir hepsi o,sevmiyorum kahvaltıları)

Doğru balıkçıya gittim aman Allah'ım tezgahta  tazecik mezgitler ki aklım kaldı onlar da,Karadeniz somonları,minicik serçe parmağım kadar hamsiler tövbe almam hamsili pilav yaparken beni az uğraştırmamışlardı unutmadım camdan atmalarıma ramak kalmıştı hamsileri:)Haa canım çekti mi evet çok çekti hem de:))Nerede kalmıştım hah istavritler,alabalıklar,bir de boy boy palamutları sıralamışlar tezgaha onlar mutlaka buzhane balığıdır.Zaten gözleri de donuk donuktu.Bir de yine çinekop vardı.Ve ben karar verdim gelene kadar her gün balık yemelere.

Alabalıkları aldım geliyorum eve doğru.Burada evin yanında eski park dedikleri çay bahçesi var oldum olası orayı çok severim.Ekseri köyden gelenlerin buluşma yeri gibidir orası.Sezonu açmışlar bir sevindim hemen gölgede ki masaya oturdum çay istedim.Tek gölge masa benim masa iki bayan geldi gölge burası oturabilirmiyiz diye aaa tabii tabii buyrun ben bunlarla bir muhabbet kurdum İstanbul'dan gelmişler onlar da.Yarım saate yakın konuştuk.

Bir de markete uğradım roka alayım diye hiç bir yerde bulamadım:(Eve geldim balıkları fileto yap dedim sandım kılçıkları filan olmayacak yıkarken kocaman kılçıkları gördüm aman boş ver dedim fotoğraflarda da görülüyor her biri tane tane çıkmış vallahi:)Kılçığı dahi çok güzel:)
Malzemeleri:
Bir kilo alabalık
Mısır unu
Tereyağı
Tuz

Tarifi:
Alabalıklarımızı güzelce yıkayalım.Süzgece alalım iyice süzülsünler tuzlamayı unutmayalım,(ben ekseri hep unuturum da)içlerine çeksinler tuzları.Tavamıza tereyağımızı bolca koyup eritelim kızdığında alabalıklarımızı önlü arkalı mısır ununa bulayıp kızartalım.Sıcacık sıcacık hemen yemelere başlayalım.Offf offff bir lezzet deryasıydılar.Bir kilo alabalığı vallahi iki kişi bir oturmada maşaAllah bize yedik bitirdik:)
Haydi ben gideyim artık.Belki bugün pek sanmıyorum ama yarın nasipse Tirebolu'ya çay içmeye gideceğim,yanında da kavrulmuş fındık.Sonrasında sıra da Giresun merkezde döner kebap,Espiye'de pide yemek var.Trabzon'a  Kalkanoğlun'a kavurmalı pilav ve kuru fasulye yemeğe gideceğim.Şayet buralarla ilgili yeme içme ile ilgili önerileriniz,tavsiyeleriniz varsa seve seve yerine getirim. Gezi planlarıma  bakın hepsi yeme,içme üzerine:)Sevgiler sevgiler binlerce sevgilerimle.


0 yorum:

Yorum Gönder