Üzgünüm çok üzgünüm,üzüntümün nedenini anlatayım.Bizler kendi tariflerimizi bin bir meşâkketle hazırlayıp bloglarımız da yayınlayan değerli blogger arkadaşlarım kapalı olan ruhumu beni canımı içimi dışımı çok acıtan hakkımı gasp eden terbiyesizleri ki hepimizin canını çok acıtıyorlar.Sizlere anlatıp biraz da olsun ferahlatayım sizlerle paylaşarak kendimi istedim.Zira öyle çok doldum ki neredeyse bu blog işini dahi bırakmaları düşünür oldum.
Bu bir kısım içlerin de zerre kadar ALLAH korkusu olmayan "EMEK HIRSIZLARIN" fütüsuzca davranışları emeklerimizi çalışları hepimizi çok çok derinden üzüyor hepimizin başında bu dert maalesef:(
Hepimizin büyük emekler verdiği yemek blogları var ve bizler yemek,mutfak aşkı ile büyük fedakarlıklar ile bloğumuzla ilgileniyoruz.Gerçekten blog işi çok zormuş içine girince anladım.Öylesi emekler veriyoruz ki öncesi gıdaların alış verişi sonrası mutfaklarımız da yiyeceklerin hazırlanması pişirilmesi ve de işin en zor kısmı görsellerini hazırlamak.
Bunun için de tabağına çatalına zeminine çok dikkat edip titizlikle bıkmadan arka arkaya fotoğraflarını çekmeler.Ki bu arada mutfağı talan etmeler.Neden çünkü tabakta ki yemek soğumadan bir an evvel fotoğraflamaktır sıkıntımız.
Hele bir de sofra da pişirdiğiniz yemeği bekleyen ev halkının hadisene daha bitmedi mi diye söylenmeleri sizin eliniz ayağınıza dolanıp çektiğiniz fotoğraftan istediğiniz verimi alamamak.Çünkü fotoğraf çekmekte yemek pişirmek gibi her zaman sakin sessiz bir ortam istiyor yapacağınız işe odaklanmak için.
Buna sebep vermemek için çoğu zaman akşamın yemeğini gündüzden yapıp gün ışığından olabildiğince faydalanmaktır amacımız.Bu da demek oluyor ki akşama pişirdiğimiz yemeği ısıtıp koyacağız sofraya oysa taze yemek varken iş mi bu evet iş hem de çok güzel iş bence biz bu kadar çok mutfağımızı,yemeği ve de bloglarımızı severken.
İşte ipler ne zaman kopuyor.? Sizin bin bir emek vererek hazırladığınız tariflerinizi ve fotoğraflarınızı başka emek hırsızı bloglarda gördüğünüz zaman.İnanın içim öyle bir cız ediyor ki ve ağzımdan ah dökülüyor lanet ediyorum ki bunu bana ah etmeye mecbur edenlere diyeceğim şudur ki;
Hele bazılarınızın profil fotoğrafların da tesettürlü başları kapalı emek hırsızı blogların yapmasına daha da bir şaşırıyor ve hayretler içinde kalıyorum.Siz ki Elhamdüllillah Rabbim sizlere nasip etmiş örtünmüşsünüz sizler ki biz başı açıklardan daha daha çok dikkat gösterip emeklerimizi çalmamanız lazım.Lafım sözüm siz başı açık ve de başı kapalı emek hırsızlarına.Bu sizler de ki kapalılık size hiç bir şey katmamış demek ki örtünmenin derinliğini bilmeden sadece imajınız için başınızı örtüyorsunuz.İçinde zerre kadar Allah korkusu olan bir başkasının emeklerini çalarken korkar titrer yahu.
Siz nasıl insanlarsınız daha doğrusu yaratıklarsınız ?
Değil başınızı örtmek kıçınıza pamuk tıkasanız ahrette o hesap anında bu emek hırsızlığınızın cevabını nasıl vereceksiniz?Orada sizle ben karşı karşıya kalıp hesaplaşacağız ve ben sizin gibi emek hırsızlarını asla ve katta affetmeyeceğim isterseniz cehennemin en dibinde yanacak olsanız dahi.
Haydi şimdi kolaylar gelsin ilk işin ben de bugün karides sote tarifi var bak bakalım diğer bloglar da bugün neler yayınlamış sevgili bloger arkadaşlarım çal o bin bir emek vererek hazırladığımız yemek tariflerimizi "KOPYALA YAPIŞTIR" yap hemen asparagas bloğun da yayınla.
Aman aman hadi çabuk ol vakit kaybetme daha sen bilmem ne paşa korusuna bilmem ne şale köşküne gidip arkadaşlarınla kahve keyfini yapacaksındır.Beni boş ver gülümse geç git ardına bile bakmadan o poponu yay deri koltuklara yudumladığın kahvenin tadını çıkar bu DÜNYA'da " SENİNLE AHİRETTE GÖRÜŞÜRÜZ"
Buradan söyleyim sizin gibi emek hırsızlarının hepsine iğne ucu kadar dahi geçen hakkımı dahi ki sizlerin çaldığı kaç iğne kaç sepetler doldurur bilmem nasıl ödemeyi düşünürsünüz bu büyük vebali ödemeyi? Hakkımı asla helal etmiyorum.Ki sizler şu an dahi pişman olup vazgeçseniz emek hırsızlığından benim sizde hakkım var ve çaldığınız hakkım sizlere "HARAM ZIKKIM OLSUN".
Malzemeleri:
1 Kilo karides
2 Yemek kaşığı tereyağ
1 Orta boy kuru soğan
1 Adet yeşil biber
1 Adet kırmızı kapya biber
1 Çay kaşığı kırmızı pul biber
Yarım çay kaşığı toz kırmızı biber
Tuz
1 Çay bardağı sıcak su
Tarifi:
Karidesleri yıkayıp kaynar su ile haşlayalım.Ateşte fazla tutup pişirmeyelim pişme kıvamanı kaçırırsak karidesler lastik gibi sertleşirler.Zaten pişen karidesler suyun üzerine çıkmaya başlıyorlar.En gıcık olduğum taraf karideslerin kabuğunu çıkarırken.Fakat taze karides dondurulmuş karidese göre çok çok lezzetli oluyor bu da bir gerçek.Ben aslında yine de dondurulmuş tercih ediyordum bu sefer burada bulamadım.
Tencereye tereyağımızı alıp eritelim içine yemeklik doğradığımız kuru soğanı ve saplarını,tohumlarını ayıklayıp yıkayıp ince kıydığımız biberlerimizi katıp soteleyelim.İçine tuzunu ve baharatlarını atalım.Haşlayıp kabuklarını ayıkladığımız karideslerimizi de katalım sotelemeye devam edelim.Sıcak suyunu katıp kapağını kapatıp orta ateşte pişmeye bırakalım.
Piştiğin de isterseniz direk tabaklara koyup servis edin ya da güveç kaplarına alıp kaşar peyniri ilavesi ile fırınlayıp ta servis edebilirsiniz.Ben bu sefer bu şekil hafif sulu olarak fırınlamadan servis ettim.Tadı güzel oldu sevdik.Bizler denizden babamız çıksa yiyeceğiz,yani o derece çok seviyoruz denizi ve denizin bizlere verdiği güzel nimetleri.
Bir tarifin daha sonuna geldik.Düşünüyorum da yer yüzü var olduğundan beri ülkelerin mutfak kültürlerin de ne kadar çok yemek çeşitleri yapılıp yeniliyor.Bilmediğimiz kimbilir ne güzel lezzetler vardır vallahi mutfak ve yemek işleri bir umman.Her geçen gün de yeni yeni tarifler ekleniyor.Önemli olan Rabbim verdiği bu güzel nimetleri yememiz için öncesi sağlık versin.Sofralarımıza bereketler,dünyada ki aç milyonlarca insanların da karınlarını doyurabilmeleri için Rabbim bol rızıklar versin o kullarına da.AMİN.Sevgilerimle hoşça kalın.
0 yorum:
Yorum Gönder