16 Nisan 2012

Karadutum...

Karadutum, Çatalkaram, Çingenem..

1949'da bir gün Istanbul Büyük Kulüp'teki bir toplantıda,davetliler Bedri Rahmi Eyüboğlu'ndan bir siir okumasını istediler. Eyüboğlu ayağa kalktı ve Karadut'u okumaya basladı:

Karadutum,çatal karam,çingenem
Nar tanem,nur tanem,bir tanem
Ağaç isem dalımsın salkım saçak
Petek isem balımsın ağulum

Günahımsın,vebalimsin.
Dili mercan,dizi mercan,dişi mercan
Yoluna bir can koyduğum
Gökte ararken yerde bulduğum

Karadutum,çatal karam,çingenem
Daha nem olacaktın bir tanem
Gülen ayvam,ağlayan narımsın
Kadınım,kısrağım,karımsın.

Bedri Rahmi, şiiri okurken aniden gözlerinden yaşlar süzüldü.Salonda ki herkes niye ağladığını anlamıştı;tabii herkesten çok,hemen yanı başında ki karısı Eren Eyüboğlu.!


Çünkü şiirde "kadınım,kısrağım,karımsın"dediği kadın,karısı değildi.Bu şiiri 3 yıl önce,bir başka kadın için yazmıştı:


Mari Gerekmezyan."Kara saplı bıçak gibi"Mari,Bedri Rahmi'nin asistanlık yaptığı Güzel Sanatlar Akademisi'nin heykel bölümüne misafir öğrenci olarak gelmişti.O dönem askerliğini yapmakta olan şair,ressamın sinesine,"kara saplı bir bıçak gibi"saplanmıştı.


Mari,Bedri Rahmi'nin bir büstünü yapmıştı.Bedri Rahmi bu büstü,Mari'nin çeşit çeşit portresiyle ve ona yazılmış şiirlerle yanıtlamıştı.Artık aşklarından bütün İstanbul haberdardı.Bedri Rahmi,sanatında tam bir patlama yaşıyor, Eren Eyüboğlu ise sabırla eşinin kendisine dönmesini bekliyordu.

Yorgun yürek "Karadut",1946'da menenjit tüberküloz oldu.İyileşebilmesi için antibiyotik lazımdı.Savaş yeni bitmişti ve ilaç ateş pahasıydı.Bedri Rahmi, genç sevgilisine ilaç alabilmek için tablolarını elden çıkarmaya basladı. 

Ancak bu çabalar da sonuç vermedi ve o yıl İstanbul Alman Hastanesi'nden Mari Gerekmezyan'ın ölüm haberi geldi.Bedri Rahmi yıkılmıştı.Sevgilisini sonsuzluğa uğurladıktan sonra keder içinde eve döndüğün de kendisini teselli eden, yine eşi Eren olacaktı.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder